21 Şubat 2012 Salı

Yurtta barış, huzur, mutluluk. Tamam abarttım

     Burcumun, yurdumun ve birnumum mumun özelliği olan huzur, sağlık, mutluluk isteği günlerine girişimlerim yine başlamış olmakta. Biliyorum yine ne saçmalıyor bu çocuk diyorsunuz evet çünkü saçma sapan huylarım bu aralar yine gündemdeler. Neden, ne oluyor, niye sorularını almadan önce hemen açıklama yapıyorum -saçma olduğunu biliyorum ama bırakamıyorum-. 
     Bugün arkadaşlarla gereksiz bütün işleri yapıp spor salonundan kaçtım. Kahve içerken laf dolandı geldi kendine güven olaylarına dayandı. Banane değil mi? Yok duramadım yine. Başkaları için kendimizden ödün vermemeyiz, ertelemek yerine planlayıp hepsini gerçekleştirmeliyiz modunda konuşmaların ardı kesilmedi. Bana danışmak istedikleri konular sıralandı falan filan. Oturdum yine başka insanların dertlerini kendime dert edindim, neden? "Yurtta barış, huzur, mutluluk". Yok arkadaşım öyle bir dünya. Kendinize güveniceksiniz. Risk mi almaktan korkuyorsunuz? Yerinde sayarak sadece içine tek bir kelime bile yazılmamış olan bir kitabı okursunuz saatlerce, günlerce, aylarca. Çoğumuz da bunu yapıyoruz. "Tarzımı değiştirmek istiyorum ama yanlış anlaşılmaktan korkuyorum.", "Kemana başlamak istiyorum ama şu an burada yaşamıyorum gibi belki ileride buradan gidince yaparım" vs vs vs.
     Bu hayat kiin hayatı? Otobüste çocuğun kolunda yazanı hatırla "My life is my way". Ne kadar kötü göründüğünü düşünsek de hayatını yazıyor oynuyor. Bizim göz zevkimizi bozduğu için yapmıyor olsa o da bizimle birlikte rekorlar kıran kitabı okuyor olurdu. http://haber.mynet.com/200-sayfalik-bos-kitap-rekor-kirdi-560719-ilginc-haberler/
     Eğer diğer insanları dinleyerek hareket etmeye devam etseydim -ki her zaman birilerinin fikirleri çatıştıkları için net bir hareket tarzım olmazdı- ne şimdiki kadar mutlu olabilirdim ne de belirleyici bir özelliğim olurdu. o kitap neden o kadar çok satıldı hiç düşündünüz mü? Belki alanların hepsi sıradan hayatlara sahip insanlardı ve onları anlatan bir şeylere sahip olmak için bir çabaydı o yaptıkları.
     İşin özü bu düşüncelerimi yine insanlara aktarmadan duramadım. Biliyorum acıydı bunlar ve biliyorum saçmalıktan başka bir şey değildi ama yine duramadım. Dünyayı kurtarıcamı düşünüyorumdur belki de kim bilir:) Yine de unutmayın terzi kendi söküğünü bazen dikemeyip dışarıdan gelen acı yorumlara üzülebiliyor. Huzurlu kalın artık, lütfen.

Hiç yorum yok: